Bitkiler doğanın mucizeleridir. Karpuz, kivi, yaban mersinini, elma, portakal, sarımsak, fındık, ceviz… Hangi bitkiyi ele alırsak alalım hepsi insan sağlığı için kendine özgü harikalar içermektedirler, yararlıdırlar. Bu nedenle çeşitli gıdalar ile beslenme tüm bilim adamlarının önerisidir. Yoğurt, süt, bitki çayları uykuyu rahatlatırken kahve uyanıklık verir. Bağırsak hareketlerini düzenlemek için kayısı, zeytinyağı tüketmek yıllardır bilinen yöntemlerdir.

Eskiden beri bitkiler ilaç yapımı için de kullanılmaktadırlar. Günümüzde de pek çok ilacın ana maddesi bitkilerdir. Bitkilerden ilaç oluşturmak, dozunu ayarlamak bilimsel yöntemler ile laboratuvarlarda yapılmaktadır. Bir bitkiden güvenli ilaç elde edilmesi 10-20 yıllık uzun bir süreci kapsar.  Öncelikle bitki içindeki maddeden etken maddenin ayrıştırılması, saflaştırılması, deney hayvanları üzerinde yan etkilerinin incelenmesi ve diğer organlar üzerinde uzun süreli etkilerinin gözlemlenmesi, daha sonra gönüllülerde denenmesi, güvenirlik ve etkinlik çalışmalarının yapılması ve bunların tamamlandığına dair resmi kurumlardan ruhsatlanması gerekmektedir.

Son yıllarda bitkiler ile direkt tedavi yöntemlerine ilgi giderek artmaktadır. Bitkiler ile tedavi tüm dünyada denenmekle birlikte gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde daha yaygındırlar. Maalesef hastaların duygularının sömürülmesi için modern teknoloji ve yöntemler, özellikle de medya olabildiğince kullanılmaktadır.

Bazı otlar için ‘bunu alın damarlarınız açılır’, ‘bunu için damarlarınız cam gibi olur’ diyorlar. Vücutta her yerde damar olduğuna göre kalpten, beyine, böbrekten cinsel organlara her şeyin düzeleceği öne sürülür. Bunlar tamamen uyduruk ve ticari amaçlı beyanlar. Ne yazık ki buna bazı basın organlarımız, televizyonlarımız da alet oluyor. Belli otlar toplanıp bir şişeye konarak ilaç diye sunulmaktadır. Normal maliyeti 1 TL olmayan bir kutu otu 100 küsur liraya satıyorlar. “Ya etkili ise”, “bir de bunu deneyeyim”, “bitkiseldir, zararı yoktur” diyen binlerce insan kandırılmaktadır, sömürülmektedir.

Bitkiseldir, bir yan etkisi yoktur düşüncesi çok yanlıştır. Bu bitkisel ürünler çeşitli kimyasal reaksiyonlar sonucu katkı maddeleri ile birleştirilmiş, yan etkileri olabilen ürünlerdir. Bu şekilde akut karaciğer yetmezliğine giren hastalar vardır.

Beyin ve sinir sistemi hastalıkları, kanser, kalp-damar hastalıkları bitkisel tedavi sömürücüleri için çok iyi alanlardır. Çünkü tedavinin etkisini ölçmek zordur. Bunun yanında tedavi etkisinin kolay ölçüldüğü durumlar için ne hikmet ise bitkisel tedavi önerileri yoktur. Örneğin şu bitkiyi alırsanız diş ağrınız geçer demezler, çünkü ağrı kesici ile yarım saatte geçen ağrının bitkiler ile geçmediği çok kolay anlaşılır.

Parkinson, multipl Skleroz (MS), kanser, kalp, alerji, romatizma hastaları da değişik otlar pazarlayanlar için iyi bir sömürü kaynağı haline gelmiştir. MS hastalarının azımsanmayacak bir kısmı sürekli kendine sunulan reklamlardan etkilenmektedir.

Bitkisel yöntem pazarlayıcıları bu sizleri ikna etme konusunda çok tecrübelidirler. “İnşallah”, “evelallah”, “Allah’ın izni” ile bu otlar sizi iyi edecek gibi dini sömürüyü de çok iyi kullanmakta, sizleri ikna etmeye çalışmaktadırlar. Multipl sklerozdan bel fıtığına, kanserden cinsel işlev bozukluklarına her hastalığı tedavi ettiklerini üfürürler. Ne acıdır ki bu kişilere bazı eğitimli! kişiler bile inanmaktadırlar.

Aslında kabahat ot şarlatanlarının değildir, onlar fırsattan istifade edip köşeyi dönen uyanıklardır. Hastalarımızın %30 kadarı bu otlardan kullanmakta, paralarını boşuna harcamaktadırlar. . Diğer taraftan kendileri bir tarafa, ailelerinin ve çocuklarının rızıkları sağlık sömürücülerine sunmaktadırlar.

Bitkisel tedavilerin beyin damar hastalıklarına, MS hastalığına, ALS’ye… bir katkısı bulunması söz konusu değildir. Örneğin ALS hastalarına satılan bitkilerin hastalara hiçbir yararının olmadığı hastalar tarafından görülmekte, kandırıldıklarını anlamakta ve yakınmaktadırlar; ama onların sesini kimse duymamaktadır.

Ayrıca bu tip bitkisel yöntemler ile ilgili sorular ile sağlık çalışanları gereğinden fazla meşgul edilmektedir.

Başta belirtildiği gibi, bitkiler doğanın mucizeleridir. Tabi ki doğal beslenmek sağlık için çok önemlidir. Doğal tedavi üzümü yemektir, elma yemektir, ceviz yemektir, fasulye yemektir. Bitki çaylarını içiniz, doğal beslenmeye önem veriniz.

Ot şarlatanlarına kanmayınız. Duygularınızın sömürülmesine izin vermeyiniz.

Sağlığınızı magazinsel yöntemlere değil bilimsel yöntemlere emanet ediniz.